HAREKETE GEÇİRİCİ GÜÇ:

MOTİVASYON!

 “MOTİVASYON” UN TANIMI

Genel anlamda motivasyon istemekle başlayan, harekete geçiren, hareketi devam ettiren, hedefe şartlandıran, güçlü olduğumuzu hissettiren, olumlu yöne yönelten, başarı kazandıran, yaşama bağlayan, yaşam enerjisinin kaynağıdır. Motivasyon insanın çok çeşitli ihtiyaçlarını gidermeye yönelik bir süreçtir. Hayatın her dönemini kuşatan istekleri, ihtiyaçları ve dürtüleri ilgilendiren bir olgudur.

Motivasyonun iki temel özelliği vardır. ilki motivasyon kişisel bir olaydır; birini motive eden bir durum başka birini etmeyebilir. İkincisi motivasyon sadece insanın davranışlarında gözlenebilir.

MOTİVASYONUN ORTAYA ÇIKIŞI VE İLGİLİ KAVRAMLARI

(İhtiyaç-Uyarılma-Davranış-Doyum)

Güdü kavramı ihtiyaçların karşılanması için bireyleri davranış ve eyleme iten neden olarak tanımlanırken motivasyon bu eylemin kendisini yaratmaktadır. İhtiyaçların ortaya çıktığı hedef çevresel faktörler tarafından yada kişinin kendisi tarafından belirlenirken hedefin insan vücudunda davranışı gerçekleştirecek enerjiyi yarattığı bilinmektedir. Enerjinin üretilmesi harekete geçmek için yeterli olmayıp içten gelen bir itme gücüne ihtiyaç vardır. Bireyde itici gücün meydana gelebilmesi için dürtünün(uyarılma) gerçekleşmesi gerekmektedir. Dürtü hedefe ulaşma sürecindeki bir eksikliği gidermek için ortaya çıkan bir uyarılma olarak da tanımlanmaktadır.

Motivasyon süreci ile ilgili dört önemli kavramdan bahsedebiliriz.

İhtiyaç: Bireyden bireye önem dereceleri değişmekle birlikte her bireyin sürekli olarak tatmin etmeye çalıştığı çeşitli istek, ihtiyaç ve beklentileri vardır.

Uyarılma: Bireyde bu ihtiyaçlar çıktığında birey motive olur ve motivasyon başlar.

Davranış: Düşünce ve duygular harekete geçer. Uyarılan birey bir davranışta bulunur. Davranışta bulunmanın amacı doyum sağlamaktır.

Doyum: Bu durum, ihtiyacı karşılayacak bir amaç ya da istek yönünde olur. İhtiyaçlar karşılandığında doyuma ulaşılmakla motivasyon süreci tamamlanır ve gereksinimleri karşılanan birey mutlu olur. Ancak motivasyon sürecinin her zaman doyumla sonuçlanmayacağını da belirtmek gerekir.

Eğitim açısından düşünüldüğünde bir veya birden çok öğrenciyi belirli bir amaca veya yöne doğru sürekli biçimde harekete geçirmek için yapılan çalışmalar olarak da tanımlanabilecek güdülenmenin başarı üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Motivasyon öğrencilerin toplumsal ve bireysel ihtiyaçları üzerinde farkındalık yaratarak onların başarılı olabilmek için ihtiyaç duydukları anekdotları ortaya çıkarmalarını sağlamaktadır. Öğrenciler arasında grup çalışmalarını güçlendirmekle birlikte olumlu rekabeti de artırmaktadır. Öğrencilerin kendilerini fark etmelerini sağlayarak sahip oldukları potansiyeli ortaya çıkartma fırsatı oluşturmaktadır.

            Davranışın değişmesine yol açan üç duygu vardır: Korku, görev, sevgi. İnsanlar korkudan dolayı motive olduklarında bunu mecburiyetten yaparlar, görevden dolayı motive olduklarında bunu yapmaları gerektiği için yaparlar, sevgiden dolayı motive olduklarında ise bunu gerçekten de istedikleri için yaparlar. Merak uyandırmak farkındalık yaratmak ve teşvik etmek motivasyona , motivasyon da başarıya götüren en iyi ve etkili yoldur.

          Sokrates’ten öğrencisi Platon’a birçok düşünür ve bilim  adamı  insanları motivasyonunu arttırmak için çalışmışlardır. Platon ‘’ İnsanın kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür.’’ demiş. Albert Einstein ‘’ Dünden ders çıkart bugünü yaşa, yarın için umut et.’’ demiş. Sokrates ‘’Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar.’’ demiş. Paulo Coelho ‘’Birgün kalkacaksınız ve hep hayal ettiğiniz şeyleri yapmaya vakit kalmamış olacak. Şimdi tam zamanı harekete geçin.’’ demiştir.

SONUÇ

Motivasyon, eğitim-öğretim süreçlerinde de öğrenci başarısını etkileyen en önemli etkenlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde öğretmenlerin öğrencilerin sınıf içi davranışlarını kontrol etme ve sınıf disiplinini sağlamada büyük sıkıntılar çektikleri gerçeği göz önüne alındığında, bu durumun oluşmasında öğrencilerin motivasyon eksikliğini göz ardı etmemeliyiz.

NEVAL TUNÇ - YUNUS BERK ERDEM